Güvenlik Soruşturmasında "Kişiye Özgü Veri" İlkesi: Danıştay'dan Emsal Karar

Kamuya girişte en kritik aşamalardan biri olan güvenlik soruşturmaları, son yıllarda birçok tartışmaya konu olmaya devam ediyor. Özellikle adayların yakın çevresine ait bilgilerin değerlendirme dışı tutulması gerekliliği, Danıştay'ın son kararıyla bir kez daha netleşti. Hava Harp Okulu öğrencisi hakkında verilen bir ilişik kesme işleminin iptaline hükmeden Danıştay 2. Dairesi, güvenlik soruşturmalarında "kişiye özgü veri" ilkesinin altını çizen emsal nitelikte bir karara imza attı.

Olayın Geçmişi: Babanın "Samimi İlişkileri" Öğrencinin Hayatına Mal Oldu

Hava Harp Okulu öğrencisi olan bir davacı, güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının olumsuz sonuçlanması gerekçesiyle adaylığına son verildi. Bu karara dayanak olarak, öğrencinin şahsı hakkında herhangi bir olumsuz veri bulunmamasına rağmen, babasıyla ilgili "FETÖ/PDY kapsamında ihraç edilen bazı kişilerle geçmişte samimi ilişkileri olduğu" yönündeki istihbari bilgi gösterildi.

İlk derece mahkemesi ve Bölge İdare Mahkemesi, bu istihbari bilginin somut, teyit edilebilir ve hukuken denetlenebilir nitelikte olmadığı gerekçesiyle ilişik kesme işlemini iptal etti ve davacının özlük haklarının iadesine karar verdi. Ancak dosya, temyiz incelemesi için Danıştay'a taşındı.

Danıştay'dan Kritik Vurgu: "Kişiye Özgü Veri" İlkesi Esastır

Danıştay 2. Dairesi, 2023/4846 Esas, 2025/1013 Karar sayılı dosyada verdiği kararda şu önemli tespitlerde bulundu:

  • 7315 Sayılı Kanun Vurgusu: Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Kanunu uyarınca, araştırmaların yalnızca adayın kendi şahsına ilişkin verilere dayanması gerektiği, yakın çevresine ait bilgilerin ise dikkate alınamayacağı bir kez daha teyit edildi.
  • Hukuka Aykırı Karar: Davacının şahsı hakkında hiçbir olumsuz kaydın bulunmadığı halde, yalnızca babasıyla ilgili istihbari bilgilere dayanılarak güvenlik soruşturmasının olumsuz sonuçlandırılmasının hukuka aykırı olduğuna hükmedildi.
  • İdari Yetkinin Sınırları: Ancak Danıştay, ilişik kesme kararının iptalinin, davacının doğrudan öğrenciliğe dönmesi sonucunu doğurmadığını da belirtti. İdarenin, davacının öğrencilik için gerekli diğer şartları taşıyıp taşımadığını ayrıca inceleme yetkisinin bulunduğu vurgulandı.

Kararın Sonuçları: Kısmi İptal ve Yeniden Değerlendirme Süreci

Danıştay 2. Dairesi'nin oyçokluğuyla aldığı bu kararla;

  • Öğrencinin Hava Harp Okulu ile ilişiğinin kesilmesi işlemi iptal edildi ve Bölge İdare Mahkemesi'nin bu yöndeki kararı onandı.
  • Davacının özlük haklarının doğrudan iadesine yönelik karar ise bozuldu.

Bu karar doğrultusunda dosya, özlük hakları yönünden yeniden karar verilmek üzere ilgili Bölge İdare Mahkemesi'ne geri gönderildi. Yani öğrencinin durumu, idare tarafından diğer şartlar açısından yeniden değerlendirilecek.

Hukuki Önemi: Güvenlik Soruşturmalarında Yeni Bir Dönem

12 Mart 2025 tarihli bu karar, güvenlik soruşturmaları ve arşiv araştırmaları süreçlerinde adayın şahsı dışındaki kişilere ait (özellikle aile bireylerinin) verilerin dikkate alınamayacağına dair açık bir içtihat oluşturdu. Bu karar; askeri okullar, polislik ve diğer kamu görevlerine girişlerde güvenlik soruşturmalarının kapsamını ve sınırlarını belirlemesi açısından emsal niteliği taşıyor. Yakın çevrenin eylemlerinden adayın sorumlu tutulamayacağı ilkesini bir kez daha güçlendiren bu karar, idarenin keyfi değerlendirmelerinin önüne geçilmesi adına önemli bir adım olarak tarihe geçti.

Bunları da Beğenebilirsiniz

Sosyal Medyada Biz

E-Bülten Üyeliği

Köşe Yazarları