Danıştay'dan Emsal Karar: Sözleşme Feshi İptali Sonrası Sağlık Raporuyla Adaylık Yeniden Sonlandırılamaz
Danıştay, güvenlik soruşturması nedeniyle adaylığı sonlandırılan ancak yargı kararıyla haklı bulunan personelin durumuyla ilgili kritik bir emsal karar imza attı. Bu önemli karar, güvenlik soruşturması nedeniyle eğitime ara veren ve mahkeme kararıyla geri dönen bir sözleşmeli er, uzman erbaş, subay veya astsubay adayının yeniden sağlık muayenesine tabi tutularak adaylığının sonlandırılmasının hukuka aykırı olduğuna hükmetti. Özellikle Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı personel alım süreçlerinde adayların hukuki güvencesini pekiştiriyor.
Güvenlik Soruşturması ve Sağlık Raporu Geçerliliği İkilemi
Bilindiği üzere, Türk Silahlı Kuvvetleri, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı Personelinin Sağlık Muayene Yönergesi uyarınca, dış kaynaktan alınan sözleşmeli erbaş/er, uzman erbaş, subay ve astsubay adaylarının sağlık raporları bir yıl süreyle geçerli kabul ediliyor. İşte uyuşmazlığın kökeni de bu noktada ortaya çıktı.
Dava konusu olayda, bir aday güvenlik soruşturması gerekçesiyle adaylıktan çıkarılmıştı. Ancak açtığı idari dava sonucunda mahkeme iptal kararı verdi. Yeniden eğitime başlatılması beklenen davacının adaylık işlemleri, bu sefer de sağlık raporunun geçerlilik süresinin dolduğu gerekçesiyle başlatılmadı. Bu durum, idarenin yargı kararlarına uyma yükümlülüğü ile sağlık raporlarının hukuki geçerliliği arasındaki çatışmayı gözler önüne serdi.
Danıştay'dan Kesin Hüküm: İdare Yargı Kararına Uymak Zorunda
Danıştay, verdiği kararda Anayasa'nın 2. (Hukuk Devleti ilkesi) ve 138. maddeleri (Yargı kararlarına uyma zorunluluğu) ile 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 28. maddesine açıkça atıfta bulundu. Bu maddeler, idarenin yargı kararlarını gecikmeksizin yerine getirme yükümlülüğünü vurgular.
Mahkeme, iptal kararlarının veya yürütmenin durdurulması kararlarının geçmişe etkili sonuç doğurduğunu ve işlemin hiç yapılmamış gibi kabul edilmesi gerektiğini belirtti. Bu nedenle, davacının eğitime başladığı tarihte geçerli olan sağlık raporunun geçerli sayılması gerektiği ve yeni bir sağlık muayenesi şartı getirilemeyeceği hüküm altına alındı. Bu durum, idarenin hukuki güvenlik ilkesine uygun hareket etmesini sağlamaktadır.
"İlişik Hiç Kesilmemiş Gibi İşlem Yapılmalı" Vurgusu
Danıştay, kararında davacının ilk idare mahkemesi iptal kararı üzerine, ilişiği hiç kesilmemiş gibi emsalleriyle aynı hukuki sürece tabi tutulması gerektiğinin altını çizdi. Eğitimi başarıyla tamamlaması halinde nasip işlemlerinin yapılması gerekirken, yeni sağlık muayenesi dayanak gösterilerek adaylığın sonlandırılmasının hukuka aykırı olduğu net bir dille ifade edildi. Bu, idarenin keyfi uygulamalarının önüne geçerek hukuki süreçlerin şeffaflığını artırıyor.
Adaylar İçin Emsal Niteliğinde Karar: Hukuki Güvence Sağlandı
Danıştay'ın 2020/3497 E. – 2021/242 K. sayılı bu kararı, yargı kararlarının bağlayıcılığı, sağlık raporlarının hukuki geçerliliği ve idarenin işlem tesis etme yükümlülüğü konularında önemli bir içtihat oluşturmaktadır.
Bu karar, özellikle sözleşmeli er, uzman erbaş, subay ve astsubay adayları açısından emsal niteliği taşıyor. İptal kararları sonrası idarelerin, adayları yeniden sağlık muayenesine tabi tutarak veya "süresi doldu" gerekçesiyle adaylıklarını sonlandırma gibi uygulamalarının hukuka uygun olmadığı açıkça ortaya konuldu. Bu karar, adayların haklarını koruyarak, güvenlik soruşturması süreçlerindeki mağduriyetleri engellemeyi ve yargı kararlarının eksiksiz uygulanmasını sağlamayı hedefliyor.