Danıştay’dan Emsal Karar: Çocuklukta İşlenen Suçlar Kamu Görevine Engel Olamaz

Danıştay 8. Dairesi'nden çıkan emsal nitelikteki son karar, Türkiye'deki hukuk sisteminde çocuk adaletinin ve özel hayatın gizliliği ilkesinin önemini bir kez daha gözler önüne serdi. Bu çığır açan karar, bireylerin çocukluk döneminde işlediği suçların, onların gelecekteki kamu görevlerine engel teşkil edemeyeceğini net bir dille ifade ediyor. Özellikle güvenlik soruşturmaları süreçlerinde 18 yaş altı döneme ait kayıtların kullanımına ilişkin kritik bir hukuki içtihat oluşturan bu karar, pek çok gencin geleceğine umutla bakmasını sağlayacak nitelikte.

Polis Olma Hayali ve Çocukluktan Gelen Engel

Karara konu olan olay, bir gencin polis olma hayaliyle başlayan ve çocukluk dönemine ait bir kayıtla kesintiye uğrayan bir hikayeyi gözler önüne seriyor. Karabük Polis Meslek Eğitim Merkezi’ne geçici kaydı yapılan öğrencinin güvenlik soruşturması sırasında, 18 yaşından küçükken yargılandığı “çocuğun cinsel istismarı” suçundan aldığı, ancak hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) kapsamında ertelenen cezası tespit edildi. HAGB süresini sorunsuz tamamlayan ve davası düşme kararıyla sonuçlanan bu öğrencinin hukuken temizlenmiş siciline rağmen, Polis Akademisi Başkanlığı ilişiğini kesme kararı aldı. Ardından açılan dava, Bölge İdare Mahkemesi tarafından reddedilince, öğrencinin hukuk mücadelesi Danıştay’a taşındı.

Danıştay'dan Özel Hayatın Gizliliği ve Hukuka Aykırı Kullanım Vurgusu

Danıştay 8. Dairesi, hukuki incelemesini tamamladıktan sonra Bölge İdare Mahkemesi kararını bozarak önemli bir duruş sergiledi. Kararında, özel hayatın gizliliği ve kişisel verilerin korunması ilkelerine sıkı sıkıya bağlı kalınması gerektiğini vurgulayan Danıştay, 18 yaşından küçüklerin işlediği suçlara ilişkin adli sicil ve arşiv kayıtlarının yalnızca adli merciler tarafından soruşturma veya kovuşturma kapsamında kullanılabileceğinin altını çizdi. Bu kayıtların idari makamlara aktarılması ve güvenlik soruşturmalarında kullanılması, kanuni dayanaktan yoksun ve hukuka aykırı bulundu. Mahkeme, 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu’nun 10/3. maddesi ve Anayasa’nın 20. maddesinde güvence altına alınan özel hayata saygı hakkına atıfta bulunarak, bu tür bilgilerin izinsiz kullanımının ciddi bir ihlal olduğunu belirtti.

Çocuk Adalet Sistemi: Ceza Değil, Topluma Kazandırma Odaklı Yaklaşım

Kararda, Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 53. maddesi gereğince fiili işlediği sırada 18 yaşını doldurmamış kişiler hakkında kamu haklarından yoksunluk kararı verilemeyeceği hatırlatıldı. Ayrıca 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu ve Türkiye’nin de taraf olduğu Çocuk Haklarına Dair Sözleşme hükümleri çerçevesinde, çocuk adalet sisteminin temel amacının çocuğu cezalandırmak değil, onu rehabilite ederek topluma kazandırmak olduğu vurgulandı. Danıştay, çocukların geçmişteki hataları nedeniyle ömür boyu kamu görevlerinden dışlanmalarının hem hukuk devleti ilkesiyle hem de devletin çocukların korunması yönündeki pozitif yükümlülükleriyle bağdaşmadığını ifade etti. Anayasa Mahkemesi’nin (B.No: 2014/7256) benzer bireysel başvuru kararına yapılan atıf da, çocukluk dönemi kayıtlarının güvenlik soruşturmalarında kullanılmasının özel hayata saygı hakkını ihlal ettiği yönündeki bu duruşu pekiştirdi.

Güvenlik Soruşturmalarına Işık Tutan Emsal Karar

Danıştay 8. Dairesi’nin bu kararı, özel hayata saygı hakkı ihlal edilerek elde edilen çocukluk dönemine ait arşiv kaydına dayanılarak verilen ilişik kesme işleminin hukuka aykırı olduğuna hükmederek, Bölge İdare Mahkemesi kararını bozdu ve dosyayı yeniden karar verilmek üzere ilgili mahkemeye gönderdi.

Bu emsal karar, özellikle emniyet, jandarma ve benzeri güvenlik birimlerine personel alımlarında yapılan güvenlik soruşturması süreçlerinde, 18 yaş altı döneme ait kayıtların idari makamlara verilemeyeceğini ve kullanılamayacağını kesin olarak ortaya koyuyor. Böylece Danıştay, "çocukken işlenen suç, bir ömür boyu kamu görevine engel sayılamaz" ilkesini güçlü biçimde tesis ederek, gençlerin geçmişteki bir anlık hatasıyla değil, gelecekteki potansiyelleriyle değerlendirilmesinin önünü açmış, hukukun ve adaletin kapsayıcı yüzünü bir kez daha göstermiş oldu.

Bunları da Beğenebilirsiniz

Sosyal Medyada Biz

E-Bülten Üyeliği

Köşe Yazarları