Uzman Çavuşluktan Astsubaylığa Geçişte Liyakat, Sicil ve Yargı Denetimi: Ankara İdare Mahkemesi’nden Emsal Karar
Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde görev yapan uzman çavuşlar için astsubaylığa geçiş süreci, hem yönetmelik hem de yargı kararlarıyla netleşmeye başladı. Uzman Erbaş Yönetmeliği’ne göre, astsubaylığa geçiş yalnızca süreyle değil, disiplin, sicil ve liyakat ölçütleriyle yakından bağlantılı.
Başarı, Sadece Sınavla Değil Sicille Ölçülüyor
Uzman çavuşların astsubaylığa geçebilmesi için belirli hizmet süresini tamamlamaları, sicil notlarının yüksek olması ve son yıllarda disiplin cezası almamış olmaları gerekiyor. Ancak uygulamada bazı başvurular, sicil amirlerinin “astsubaylığa layık değildir” kanaatleri gerekçe gösterilerek reddediliyor.
Mahkeme, “Objektiflik” Vurgusu Yaptı
Ankara İdare Mahkemesi’nin 2025 tarihli kararında, bu konuya ilişkin önemli bir değerlendirme yer aldı. Dava, bir uzman çavuşun 2024 yılı içinde yaptığı “astsubay statüsüne geçiş” başvurusunun reddi üzerine açıldı.
Davacının 3. sicil amiri tarafından “astsubaylığa layık değildir” kanaati verilmişti. Mahkeme, bu kanaatin gerekçesini sorduğunda, ilgili amir sadece “gerekli niteliklerin personelede noksan olduğu” şeklinde genel bir açıklama yapmıştı. Ancak bu iddiayı destekleyen somut bir kayıt veya delil bulunmadı.
Mahkeme, bu durumu şu gerekçeyle hukuka aykırı buldu:
“Davacının uzman çavuşluktan astsubaylığa statü değişimi sınavına katılmasına engel bir durum bulunmadığı, davalı idarenin ret işleminin hukuka uygun olmadığı anlaşıldığından, dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.”
Bu karar, idarenin takdir yetkisinin objektif ölçütlerle sınırlandırılması gerektiğini açık biçimde ortaya koydu. Yani “layık değildir” gibi soyut ifadeler, artık mahkemeler nezdinde yeterli gerekçe olarak kabul edilmiyor.
Hukuki Değerlendirme: Takdir Yetkisi Sınırsız Değil
Bu karar, Danıştay’ın daha önceki içtihatlarıyla aynı çizgide. Danıştay 12. Daire’nin 2023/1837 sayılı kararında da, mülakat komisyonlarının bütün adaylara aynı puanı vermesinin “hayatın olağan akışına aykırı” olduğu belirtilmiş, takdir yetkisinin keyfi kullanılamayacağı vurgulanmıştı.
Hem Danıştay hem de İdare Mahkemeleri, artık liyakat ve sicil değerlendirmelerinin belgelere, somut ölçütlere ve gerekçeli kararlara dayanması gerektiğini açıkça ortaya koyuyor.
Sonuç: Liyakat Sistemi Yargı Güvencesinde
Uzman çavuşların astsubaylığa geçiş süreci, yalnızca bir terfi değil; aynı zamanda Türk Silahlı Kuvvetleri’nin liyakat ilkesinin somut bir sınavı.
Yargı kararları da açıkça gösteriyor ki;
➡️ Takdir yetkisi keyfi kullanılamaz,
➡️ Sicil değerlendirmesi gerekçesiz olamaz,
➡️ Adayın başarısız sayılması somut delillerle ispatlanmalıdır.