Memurlar İçin Hangi Disiplin Cezaları Danıştay Yolunda? İşte Kritik Detaylar ve Emsal Karar!

Kamu hizmeti, belirli bir düzen ve saygınlık içinde yürütülmek zorunda. Bu düzeni sağlamak için kamu personeline uygulanan disiplin cezaları büyük önem taşıyor. Ancak bu cezaların her biri, yargı denetiminde üst mahkeme olan Danıştay'ın önüne taşınamıyor. Peki, hangi disiplin cezaları temyize tabi, hangileri değil? 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu (İYUK) ışığında bu önemli soruyu mercek altına alıyor ve güncel bir Danıştay kararını sizlerle paylaşıyoruz.

Memurlara Uygulanan Disiplin Cezaları Nelerdir?

Devlet Memurları Kanunu'nun 125. maddesi, memurlara verilebilecek disiplin cezalarını beş ana başlık altında topluyor:

  • Uyarma Cezası: Memurun görevinde ve davranışlarında daha dikkatli olması gerektiğini bildiren, en hafif ceza türüdür. Göreve geç kalma, resmi giyim kurallarına uymama gibi durumlarda verilebilir.
  • Kınama Cezası: Memurun davranışının kusurlu bulunduğunu yazılı olarak ifade eden bir cezadır. Amirlerine saygısız davranış veya görev yerini izinsiz terk etme gibi fiillerde uygulanabilir.
  • Aylıktan Kesme Cezası: Memurun brüt aylığından %1 ila %8 arasında bir kesinti yapılmasını öngörür. Görevde usulsüz işlem yapma veya yetki sınırlarını aşma gibi hallerde gündeme gelebilir.
  • Kademe İlerlemesinin Durdurulması Cezası: Memurun kariyerindeki ilerleme sürecini 1 ila 3 yıl süreyle durduran, ciddi yaptırımlardan biridir.
  • Devlet Memurluğundan Çıkarma Cezası: Memurlara verilebilecek en ağır disiplin cezasıdır. Bu ceza ile memur, kamu görevinden tamamen uzaklaştırılır ve bir daha kamu hizmetine alınmaz.

Yargı Yolu ve Temyiz Süreci: Hangi Cezalar Danıştay'a Gidiyor?

İdari yargı süreci, İdare Mahkemesi (ilk derece), Bölge İdare Mahkemesi (istinaf) ve Danıştay (temyiz) olmak üzere üç aşamadan oluşur. Ancak, her idari dava Danıştay temyiz aşamasına taşınamaz. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 46. maddesi, hangi kararların temyize açık olduğunu sınırlı (tahdidi) bir şekilde belirtmiştir. Disiplin cezalarında bu sınırlama, cezanın memuriyet statüsüne etkisine göre farklılık gösterir.

Danıştay Denetimine Tabi Olan Disiplin Cezaları:

Danıştay içtihatları ve ilgili kanun maddesi doğrultusunda, aşağıdaki disiplin işlemleri Danıştay denetimine açıktır:

  • Devlet Memurluğundan Çıkarma Cezaları (657 sayılı Kanun m.125/E): Memuriyet hayatına son veren bu en ağır ceza, her zaman temyize tabidir.
  • Meslekten Çıkarma veya Görevine Son Verme İşlemleri: Özellikle polis, jandarma, uzman erbaş, öğretmen, akademisyen gibi özel statülü personelin meslekten ihracı veya görevine son verilmesiyle ilgili kararlar.
  • Öğrencilik Statüsünün Sona Ermesine Neden Olan Disiplin Kararları: Örneğin Polis Akademisi (PAEM), Jandarma veya Harp Okulu öğrencilerinin ilişiklerinin kesilmesi işlemleri.

Bu tür cezalar, memuriyet statüsünü tamamen sona erdirdiği veya kişiyi kamu görevinden uzaklaştırdığı için, memurun temel haklarını derinden etkilemesi nedeniyle temyize tabi kabul edilir.

Danıştay’a Taşınamayan Disiplin Cezaları:

Aşağıdaki disiplin cezalarına ilişkin Bölge İdare Mahkemesi kararları ise kesindir ve Danıştay’a temyiz yolu kapalıdır:

  • Uyarma
  • Kınama
  • Aylıktan kesme
  • Kısa süreli veya uzun süreli durdurma
  • Kademe ilerlemesinin durdurulması

Bu cezalar, memuriyetin sona ermesi sonucunu doğurmadığı için temyiz incelemesine kapalı olarak değerlendirilmektedir.

Yargı Yolu Nasıl İşler? Bir Örnekle Açıklayalım:

Disiplin cezasına maruz kalan bir memur için yargı süreci genellikle şu adımlarla ilerler:

  1. Disiplin cezasının memura tebliğ edilmesinin ardından 60 gün içinde İdare Mahkemesinde iptal davası açılır.
  2. İdare Mahkemesi’nin kararına karşı, aleyhe sonuçlanması durumunda Bölge İdare Mahkemesi’ne (istinaf) başvurulabilir.
  3. Ancak, dava konusu ceza “memuriyetten çıkarma” sonucunu doğurmuyorsa, istinaf kararı sonrası Danıştay’a temyiz yolu kapalıdır.

Güncel Bir Danıştay Emsal Kararı, Sınırları Netleştirdi:

Konuya ilişkin en güncel ve dikkat çekici kararlardan biri, Danıştay 2. Dairesi’nden geldi (E.2024/4476, K.2024/5747 – Karar Tarihi: 25.11.2024).

Olayda, Emniyet teşkilatında görevli bir teknisyen yardımcısına, “amirlerini ve mesai arkadaşlarını haksız yere şikâyet etmek” fiili nedeniyle 7068 sayılı Kanun uyarınca 4 ay kısa süreli durdurma cezası verilmişti. İlk derece mahkemesi, savunma hakkının kısıtlandığı gerekçesiyle cezayı iptal etmiş, ancak Bölge İdare Mahkemesi bu kararı kaldırarak cezayı onamıştı. Bunun üzerine sendika vekili, kararı Danıştay’a taşıdı.

Danıştay 2. Dairesi, yaptığı inceleme sonucunda şu kritik tespiti yaptı:

“4 ay kısa süreli durdurma cezası, memuriyetten çıkarma sonucunu doğurmadığından temyize tabi değildir.”

Bu karar ışığında Danıştay, temyiz istemini reddetti ve Bölge İdare Mahkemesi kararını onayarak kesinleştirdi. Bu içtihat, disiplin cezalarında temyiz sınırlarını açıkça ortaya koyan ve uygulamadaki karmaşaya netlik getiren önemli bir gelişme olarak kabul ediliyor.

Sonuç ve Değerlendirme:

Disiplin hukuku, bir yandan kamu hizmetinin düzenini ve güvenilirliğini sağlarken, diğer yandan memurların görev güvenliğini dengeleyen hassas bir alandır. Yargı denetimi, bu dengenin korunmasında kritik rol oynar. Ancak görüldüğü üzere, her disiplin cezası aynı yargısal denetime tabi değildir.

Özetle, sadece kamu görevinden çıkarılma veya öğrencilik statüsünün sona ermesine yol açan ağır disiplin cezaları Danıştay nezdinde temyize tabidir. Uyarma, kınama, aylıktan kesme ve kademe ilerlemesinin durdurulması gibi diğer disiplin cezaları ise Bölge İdare Mahkemesi kararlarıyla kesinleşir. Danıştay’ın 2024 tarihli bu emsal kararı, hem idare hem de kamu personeli için yargısal süreçlerde yol gösterici bir nitelik taşımaktadır.

Bunları da Beğenebilirsiniz

Sosyal Medyada Biz

E-Bülten Üyeliği

Köşe Yazarları