Cezalandırma Amacıyla Geçici Görevlendirme Hukuka Aykırı
Kamu kurumlarında zaman zaman karşılaşılan ve personel üzerinde baskı aracı olarak kullanılan "cezalandırma amaçlı geçici görevlendirmeler", artık yargıdan dönüyor! Ankara Bölge İdare Mahkemesi'nden çıkan emsal niteliğindeki bir karar, süresiz ve gerekçesiz görevlendirmelerin hukuka aykırı olduğunu tescilledi. Bu karar, kamu görevlilerinin hukuki güvencesi açısından çok önemli bir adım.
Uzun yıllardır kamu personelinin mağduriyetine yol açan bu durum, nihayet yargı duvarına çarptı. Ankara Bölge İdare Mahkemesi 1. İdari Dava Dairesi, Kastamonu İdare Mahkemesi’nin 2022/1044 E., 2023/870 K. sayılı kararını onayarak, idarenin takdir yetkisinin sınırsız olmadığını vurguladı. Mahkeme, idarenin kamu görevlilerini geçici olarak başka bir birimde görevlendirme yetkisine sahip olduğunu kabul etmekle birlikte, bu yetkinin mutlak ve sınırsız olmadığının altını çizdi. Kararda net bir dille ifade edildiği üzere, geçici görevlendirmeler yalnızca kamu yararı ve hizmet gerekleriyle sınırlı olmalı. Cezalandırma, yıldırma veya görev yerinden uzaklaştırma gibi amaçlarla kullanılan her türlü geçici görevlendirme, hukuken geçersiz sayıldı.
Dava konusu olayda, bir kamu görevlisinin başka bir ilde “geçici görevlendirme” adı altında süresiz şekilde görevlendirilmesi kararı alınmıştı. Mahkeme bu kararı incelerken, işlemde herhangi bir süre belirtilmemesini temel bir hukuka aykırılık olarak tespit etti. Geçici görevlendirmelerin doğası gereği belirli bir süreyle sınırlı olması gerektiğini hatırlatan mahkeme, süresiz şekilde tesis edilen işlemin hukuka aykırı olduğuna hükmetti. Yargıya göre, süresiz bir görevlendirme artık "geçici" niteliğini yitirir ve bir cezaya dönüşür.
Yargının bu karardaki öne çıkan tespiti, geçici görevlendirmelerin amacının hizmetin sürekliliğini sağlamak olduğu, bu mekanizmanın idarenin disiplin aracı olarak kullanılamayacağı yönündeydi. Kamu görevlisini fiilen görevinden uzaklaştırmak veya cezalandırmak amacı taşıyan her türlü geçici görevlendirme işlemi, takdir yetkisinin kötüye kullanımı olarak değerlendirildi.
Ankara Bölge İdare Mahkemesi’nin bu onama kararı, tüm kamu kurumları açısından emsal nitelik taşıyor. Bu karar, özellikle aile birliği, kişisel durum veya hizmet gerekleri gözetilmeksizin yapılan keyfi geçici görevlendirmelere karşı açılacak davalarda önemli bir dayanak oluşturacak. Kamu görevlileri, artık bu tür hukuka aykırı uygulamalara karşı daha güçlü bir yargı korumasına sahip olacaklar.
Yargının bu önemli kararı, kamu personelinin görev yeri değişikliklerinde hukuki güvencenin altını çizerken, idarenin keyfi uygulamalarına karşı da önemli bir denge unsuru oluşturdu. Artık idareler, geçici görevlendirme işlemi tesis ederken açıkça kamu yararını, hizmet gereklerini ve en önemlisi görevlendirme süresini ortaya koymak zorunda olacaklar. Bu, kamu yönetiminde adaletin ve hukukun üstünlüğünün bir kez daha tescillendiğinin önemli bir göstergesidir.